Ağustos ayında anket göstergeleri, mevcut duruma ilişkin olumlu bir görüntü çizerken, gelecek 3 aya yönelik beklentilerde iyileşme daha sınırlı kalıyor. Ağustos ayında hizmet sektörü güven endeksi toparlanmayı sürdürerek salgın öncesi döneme yaklaşmaya çabalıyor ancak hala belirgin altında bulunuyor. Profesyonellerin ekonomiye bakışını daha net gösteren reel kesim güven endeksi ise iyimser görünüme geçiş olan 100 eşik değerini aştı. Perakende sektörüne ilişkin güven endeksi ise yatay seyretti. Kredilerdeki artışı normalleştirme eğilimi ile birlikte inşaat sektörüne ilişkin güven endeksinde sınırlı gerileme görmekteyiz. Ağustos ayında güven endekslerinin yanı sıra sanayi üretimine öncü olması açısından takip ettiğimiz elektrik tüketimi ve iç talebin gidişatına ışık tutan kredi kartı harcamalarının olumlu görünümünü sürdürdüğünü ve salgın öncesi dönemin üzerinde olduğuna şahit olmaktayız. 14 Ağustos verilerine göre 13 haftalık yıllıklandırılmış toplam kredilerin, aşağı yönlü bir eğilim sergilediğini görmekteyiz. Detaylarda tüketici kredileri lehine artışın sürdüğü, ticari kredilerin ise düşüş eğilimi sergilediğini gözlemlemekteyiz.
Şekil 1. Güven endekslerinde toparlanma reel kesim ve hizmet sektörü öncülüğünde sürüyor.
- Mevsimsel etkilerden arındırılmış reel kesim güven endeksi, ağustos ayında aylık 5,8 puan artarak 105,2 seviyesine çıktı. Böylece şubat ayından bu yana ilk kez iyimserlik eşiği olan 100 seviyesinin üzerine çıktı ve hatta geçen senenin de 3,1 puan üzerinde bulunuyor.
- Arındırılmış verilerle kapasite kullanım oranı ise aylık 2,3 puan artarak %73 seviyesine çıktı, ancak geçen senenin ortalaması olan %75,7 seviyesinin hala altında bulunuyor. Kapasite kullanım oranının genel olarak genele yayılan bir biçimde artış sergilediğini görüyoruz. 32 kalemden sadece 8'i aylık bazda azalış göstermiş durumda.
- Haziran ve temmuz ayındaki güçlü artışlardan ziyade güven endekslerinde normalleşme eğiliminin öne çıktığını görüyoruz. Sektörel güven endekslerinden; inşaat sektörü güven endeksinde uygun finansman koşullarıyla birlikte nisan-temmuz döneminde 42 puan yükseliş görmüştük. Ağustos ayında ise aylık 2 puan düşüş gerçekleşti. Salgının etkisini en belirgin hissettirdiği sektör olan hizmet sektörünün, güven endeksinde temmuz ayına kıyasla yavaşlayarak olsa da iyileşmenin sürdüğünü görüyoruz. Sıkılaşan finansal koşullara karşın kredi kartı harcamalarında anlamlı bir değişim gözlemlemiyoruz, bu da hanehalkı harcamalarına referans veren perakende sektör güven endeksinin yatay kalmasında bir etken olmuş.
Dikkat Çeken Gelişmeler
- Kapasite kullanım oranına mal grupları bazında baktığımızda, dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere bütün ana alt kalemlerin artış sergilediğini görüyoruz. Öyle ki dayanıklı tüketim malındaki kapasite kullanım oranı, salgın öncesi döneminin de üzerinde. İkili sektör bazında incelediğimizde, içecekler, tekstil ürünleri ve giyim eşyası imalatı, deri imalatı, ağaç ürünleri imalatı, ana metal sanayi, elektrikli teçhizat imalatı ve mobilya imalatı kapasite kullanım oranını yukarı çeken başlıca kalemler.
Tablo 1. Dayanıklı tüketim malı imalatındaki iyileşme öncülüğünde kapasite kullanım oranı toparlanmaya çalışıyor.
Şekil 2. Kapasite kullanım oranı, adım adım salgın öncesi döneme yaklaşıyor.
- Normalleşme adımlarıyla birlikte mevcut duruma ilişkin göstergeler iyileşmeyi sürdürüyor, parasal sıkılaşmanın ve küresel koronavirüs vaka sayısındaki artışın etkisiyle gelecek 3 aya yönelik beklentilerde ise normalleşme eğilimi görmekteyiz. Gelecek 3 aya yönelik ihracat sipariş miktarında sınırlı bir aylık düşüş görüyoruz. Ancak ağustos ayına ilişkin küresel PMI verileri toparlanma eğilimini sürdürüyor, bu durum da ihracatta belirgin bir olumsuz havanın mevcut olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla haftaya koronavirüs tedavisine yönelik olumlu haber akışıyla başlarken, etkili ve güvenilir bir aşı veyahut tedavi durumunda ve iyileşme belirtileri gösteren ABD-Çin ticaret ilişkileri ile kırılganlıkların daha da hafifleyeceğini düşünmekteyiz.
Şekil 3. Mevcut duruma ilişkin göstergeler daha güçlü bir görünüm sergiliyor.
Bilgi Notu: Kapasite Kullanım Oranı Nedir?
Örneğin, %77'lik bir kapasite kullanım oranının anlamı, bir fabrikanın 100 birim mal üretebilecek iken 77 birim mal üretmesidir. Neticede KKO'nun yüksek olduğu dönemlerde, firmaların kapasitelerini artırma eğiliminde olmasıyla üretimleri artmakta ve sanayi üretimi de artış göstermektedir.