Türkiye Ekonomisi: Enflasyon Raporu
Enflasyon tahmini sabit tutulurken, para politikasında sıkı duruş uzun süre korunacak
Merkez Bankası, 2021 yıl sonu enflasyon tahminini %9,4 (%7,3-%11,5 tahmin aralığı) seviyesinde sabit tuttu. Gıda enflasyonu yanında, asgari ücret artışına bağlı olarak reel birim iş gücü maliyetlerindeki yukarı yönlü güncelleme enflasyon tahminini yukarı çeken unsurlar olsa da Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları, tütün ürünlerindeki vergi ayarlamasının etkili olmasıyla yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamaları ve sıkı parasal duruşun devamıyla enflasyon beklentilerindeki iyileşme öngörüsü yıl sonu tahmininin sabit kalmasını sağladı. Bununla birlikte fiyat artışı eğiliminin tarihsel ortalamalara göre yüksek olduğu ve çıktı açığı göstergelerinin enflasyonist seviyelere eriştiği ve enflasyon tahmininde yukarı yönlü risklerin bulunduğu da vurgulandı. Tahminlerde küresel büyüme ve dış talep görünümünde salgın kaynaklı olumsuz bir şokun yaşanmayacağı, küresel risk iştahında yaşanan olumlu gelişmeler ile birlikte Türkiye'ye özgü risk algılarında iyileşmenin devam edeceği bir görünümünün esas alındığı belirtildi.
TCMB'nin 2022 yıl sonu enflasyon tahmini ise %7 seviyesinde. (Orta noktası %7 olmak üzere %4,6-%9,4 tahmin aralığı) Neticede para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, %5 hedefine ulaşılacak 2023 yılına kadar, uzun bir süre, kararlılıkla sürdürüleceği değerlendirilmekte.
Para politikasındaki sıkı duruşun zamanlamasına yönelik soruların ağırlık kazandığı bir enflasyon raporunu geride bıraktık. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın enflasyonu düşürmek konusundaki kararlı açıklamaları pozitif algılanırken, detaylı bir sunum ve rapor paylaşıldı.
• Ağbal, %5 seviyesinde olan enflasyon hedefinden oldukça uzakta olduklarını ve parasal sıkılığın uzun bir süre kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi ve gerekirse ek sıkılaştırma da yapılabileceğini yineledi. Faiz indirimi gündeminin şu anda bulunmadığını belirtti. Son TCMB Beklenti Anketi'nde anket katılımcılarının bu sene ortalamada 400 baz puana varan bir faiz indirimi beklediğini gözlemlemiştik, TCMB'nin para politikasında sıkı duruşun uzun bir süre korunacağına işaret etmesi faiz indirim beklentilerinin de tekrar şekillenmesine sebep olabilir.
• %5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzeyin güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacağı ve bu dengenin sürekli korunacağı vurgulandı. Yani PPK, faiz oranının önümüzdeki süreçte hangi yönde, hangi eğilimle gideceğini belirlerken gerçekleşen, beklenen enflasyona, talep ve arz yönlü gelişmelere bakacak.
• Uluslararası gıda fiyatlarındaki riskleri de değerlendirerek gıda enflasyonu tahminlerini yukarı çektiklerini ve önümüzdeki süreçte gıda fiyatlarıyla ilgili erken uyarı sistemi konusundaki çalışmalara TCMB olarak daha fazla katkı vermeyi planladıklarını vurguladı.
• Geçtiğimiz günlerde bu seneki bütçe açığı/GSYH oranı hedefinin %4,3'ten %3,5'e çekildiğini görmüştük, bütçe açığı hedefinin de para politikasını destekleyeceği ifade edildi.
• Para politikası duruşunun fiyat istikrarı temelinde şu anda doğru noktada olduğunun ve sıkı para politikasının üretimde zafiyete neden olmayacağının altı çizildi. Aslında burada değinilmek istenen nokta geçen yılın son iki ayından bu yana para politikasında gözlenen ek sıkılaşmanın ülke risk primini, döviz kuru oynaklığını ve enflasyon beklentilerini olumlu etkileyerek uzun vadeli faizlerdeki gerilemeyi beraberinde getirmesi ve bunun da iktisadi faaliyeti destekleyebileceğinin vurgulanmasıdır.
• İkinci sayfada da detaylandırdığımız üzere TCMB, emtia fiyatlarındaki yükselişi değerlendirerek küresel enflasyonda yukarı yönlü risklere yer verirken, pandeminin etkilerini sınırlamaya yönelik tedbirlerin kamu finansman ihtiyacını artırması gibi unsurları da enflasyona yönelik temel riskler olarak görmektedir.