Salgının ilk etkilerinin gözlendiği ay olması açısından önemli olan mart ayında TÜFE aylık %0,50 artış beklentisine yakın %0,57 artış sergiledi ve yıllık enflasyonu %12,37 seviyesinden %11,86 seviyesine çekti. Döviz kuru hareketlerine karşın talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü kısmi desteği ve petrol fiyatlarındaki zayıflıkla enflasyonun ılımlı seyrettiği görülmekte. Salgının, verilerde henüz keskin bir etkisini gözlemlemesek de önlemlerin daha da sıkılaştığı nisan ayıyla birlikte diğer makroekonomik veriler gibi enflasyonda da nisan ayında daha net bir görüntü ortaya çıkabilir.

Son toplantısında enflasyondaki aşağı yönlü risklere vurgu yapan Merkez Bankası'nın 22 Nisan'daki PPK toplantısı izlenecek. TL'nin gelişmekte olan ülke para birimlerine nazaran kaybının daha sınırlı olduğu bir süreçte TCMB'nin döviz kuru hareketlerine ve enflasyon görünümüne duyarlılığı faiz kararında belirleyici olacaktır.

Kur ve emtia hareketlerinin yansımalarının izlendiği ÜFE verisi, 10 yılın ortalaması olan %0,9'a yakın aylık %0,87 artış sergiledi. Sepet bazında TL (0,5 Euro+0,5 dolar), mart ayında ortalama olarak aylık %5 civarında artış kaydetti. Şubat ayında sepet bazında TL'de %1,5 civarında artış görmüştük. ÜFE, yıllık %9,26  seviyesinden %8,5'e geriledi.

Çekirdek enflasyon olarak yakından izlenen C endeksi (Eski I endeksi; Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE) döviz kuru hareketlerine bağlı olarak aylık 52 baz puan arttı ve %10,49 seviyesine yükseldi.

İktisadi faaliyetin daha zayıf seyrettiği dönemlerde döviz kuru hareketlerinin enflasyona yansıması da daha sınırlı oluyor. Dolayısıyla kısa vadede hem petrol fiyatlarındaki düşüş hem de iç talepteki zayıflık döviz kuru geçişkenliğinin enflasyona daha az yansımasına neden olabilir. Neticede yaz aylarıyla birlikte enflasyonda tek haneye doğru yöneliş mümkün gözükmekte. Mart ayı ortasında gerçekleştirilen TCMB Beklenti Anketinde de anket katılımcıları yıl sonu enflasyon beklentilerini tek haneye doğru çekmişti, son gelişmeleri de dikkate alınca enflasyon beklentilerindeki kısmi aşağı yönlü revizyon sürebilir. ​

Şekil 1. Manşet enflasyon düşme eğilimi gösterirken, çekirdek enflasyonda sınırlı yükseliş gözlenmekte.

1.png

Gıda kaleminin 0,47 puanla enflasyona ana katkı sağlayan kalem olduğunu görüyoruz. Diğer işlenmemiş gıda fiyatlarının gıda enflasyonunu yukarı çektiği gözlenirken, ekmek satışlarında ise %35 civarında düşüşün ekmek grubu enflasyonunun ılımlı seyretmesine katkı sağladığını gözlemliyoruz. Gıda kalemindeki pozitif katkıyı sağlık ve lokanta ile oteller kalemi izlemekte. Sağlık kalemi, ilaç ve sağlık ürünleri kaynaklı yükseliş kaydetti. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşle ulaştırma kalemi ise enflasyonu 0,29 puan aşağı çekmiş durumda.

Şekil 2. Enflasyona Kalemler Bazında Katkılar (Katkı Puan)

2.png 

Fiyatların genele yayılma derecesi hakkında bilgi veren ve fiyatı artan ürünler ile azalanlar arasındaki yüzde farkı gösteren enflasyon yayılım endeksini incelediğimizde, 418 maddeden 289'unda fiyat artışı gördük, 98'inde ise fiyat azalışı gerçekleştiğini görmekteyiz. (Örneğin, 2018 yılındaki kur şoku sonrası eylül ayında 418 maddenin 338'inde fiyat artışı görmüştük.) 13 tanesinde fiyat bilgisi verilmediğinden örneklemden çıkarmış bulunmaktayız. Geçen ayla karşılaştırıldığında yayılım endeksinin 0,25'ten 0,47'ye yükseldiğini görmekteyiz. Ayrıca geçen ay 248 kalemde fiyat artışı yaşanırken bu ay 289 kalemde fiyat artışı gerçekleşti. Geçen ayın enflasyonu ise aylık %0,35 gelmişti, bu ay ise %0,57 gerçekleşti. 

TCMB olağanüstü toplantısındaki karar metninde yıl sonu enflasyona yönelik aşağı yönlü risklere vurgu yapmıştı. Yayılım endeksi de enflasyondaki çekirdek eğilimi görmek açısından takip edilmekte fakat bu ay için yayılım endeksinin artması enflasyon eğilimlerinde yukarı yönlü bir harekete işaret etmekte. Bunda döviz kurunun birikimli katkısı bulunmakla birlikte düşen petrol fiyatları ve salgın nedeniyle zayıflayan taleple orta vadede trendin tersine dönmesi beklenebilir. 

ÜFE enflasyonunda döviz kurunun etkisini daha net görebiliyoruz. 7 sektör dışında diğer sektörlerin ÜFE enflasyonuna pozitif katkı sağladığı görülüyor. Petrol ürünlerindeki gerilemenin ÜFE enflasyonundaki yükselişi sınırladığı görülüyor. Tütün ürünlerinde vergi düzenlemesinin ötelenmesi düşüşe katkı sağlamaya devam ediyor. Eczacılık ürünleri, ana metaller ve kimyasal ürünler ise aylık olarak yükselişe  başlıca katkı sağlayan kalemler.

Şekil 3. Sektörlere Göre ÜFE Enflasyonunun Aylık Gelişimi

3.png