Türkiye Ekonomisi: Nisan Sanayi
Üretimi
Sanayi üretiminde baz etkisiyle yüksek yıllık büyüme görüldü fakat aylık artış trendi sonlandı.
Nisan ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, beklentilerin üzerinde yıllık %66 artarken (Foreks Anketi'nde beklenti %63,5), mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise aylık %0,9 azaldı ve Mayıs 2020'den bu yana aylık artış eğilimi sonlanmış oldu, arındırılmamış sanayi üretim endeksi ise beklentilerin üzerinde yıllık %65,2 (Foreks Anketi'nde beklenti %64,5) arttı.
Mayıs ayında imalat PMI, kısıtlamaların etkisiyle 49,3'e geriledi ve son 1 yılda ilk kez eşik değer olan 50 değerinin altına gerilemiş oldu, ihracat mayıs ayında aylık bazda kısmi yavaşlasa da olumlu seyrini sürdürdü. Mayıs ayında reel kesim güven endeksi (RKGE) iyimserlik eşik seviyesinin üzerinde kalmaya devam etti fakat kısmi gerileme görüldü. TCMB'nin de vurguladığı üzere finansal sıkılaşmanın etkileri de görülmeye başlandı. Bu kapsamda sanayi üretiminde nisan ayında gördüğümüz momentum kaybının mayıs ayında da sürmesi olası.
Hatırda Kalması Gerekenler:
•Sanayi üretimini aylık bazdaki katkılara göre incelediğimizde sermaye malı en belirgin katkıyı 0,4 puan ile verirken, ara malı 0,9 puan ve dayanıksız tüketim malı ise 0,5 puan üretimi aşağı çekti. Yıllık bakıldığında ise baz etkisinin de katkısıyla bütün kalemler üretime katkı yaptı. Son 9 aydır olduğu üzere en yüksek katkıyı %27,6 artışla ara malı yaparken, sonrasında yatırımlara ilişkin bir gösterge olan sermaye malı +15,9 puan ile üretime katkı sundu.
Sanayi üretiminde, ilk çeyrekteki güçlü büyüme rakamları sonrası 2. çeyrekte finansal koşullardaki sıkılaşmanın ve kapanmanın etkileriyle ivme kaybı görülmekte. Sanayi üretiminde mayısta da baz etkisi yıllık büyüme rakamları üzerinde etkili olacak. Her ne kadar veri aylık olarak düşüş gösterse de sıkılaşan finansal koşulların akabinde yılın geri kalanında iç talebin büyümeye katkısının sınırlanacağını ancak normalleşme sürecinin bu durumda hafifletici bir unsur olabileceğini ve net ihracatın ise burada dengeleyici rolü üstlenerek %5,5'in üzerinde güçlü bir büyümeyle yılı sonlandırmamıza imkan verebileceğini değerlendiriyoruz.
