Temmuz Ayı Güven Endeksleri Görünüm:''Normalleşme Adımlarının Hızlanmasıyla Güven Endekslerinde Artış Eğilimi Devam Etmekte.''

​​


Temmuz ayında anket göstergeleri son iki aydakine benzer şekilde tüketici güveni hariç artış eğilimini sürdürmekte. En belirgin iyileşme hizmet sektöründe olurken, reel kesim, inşaat ve perakende sektöründe de artış eğilimi sürmekte. Anketlerdeki bu görünüm hızlı bir şekilde normalleşme sürecine adım attığımızı teyit etmekte. Önceki 2 ayın aksine bu dönemde cari durumdaki iyileşmenin beklentilerdeki iyileşmeye göre daha fazla katkı yaptığını görmekteyiz. Temmuz ayında güven endekslerinin yanı sıra sanayi üretimine öncü olması açısından takip ettiğimiz elektrik tüketimi ve iç talebin gidişatına ışık tutan kredi kartı harcamalarının da salgın öncesi seviyelere yakınsadığını hatta geçtiğini görmekteyiz. Bütün bu gelişmeler ise TCMB'nin de son para politikası kurulu toplantısında vurguladığı üzere güçlü ekonomik toparlanmaya işaret etmekte.

Şekil 1. Güven endekslerinde salgın öncesi seviyeleri yakalama çabası devam etmekte.

1.pngŞekil 2. Ekonomik diğer parametreler de anketlerdeki ekonomik toparlanmaya işaret etmekte.

11.png

  • Mevsimsel etkilerden arındırılmış reel kesim güven endeksi, temmuz ayında aylık 9,6 puan artarak iyimserlik seviyesi olan 100'e yaklaşarak 99,4  seviyesine çıktı. Endekse en büyük katkıyı toplam sipariş miktarındaki 38,7 puanlık artış yaptı.
  • Arındırılmış verilerle kapasite kullanım oranı ise aylık 3,4 puan artarak %70,7 seviyesine çıktı, ancak geçen senenin ortalaması olan %75,7 seviyesinin altında bulunuyor. Firmaların yeniden üretime başlamasıyla hemen hemen bütün sektörlerin kapasite kullanım oranlarında artış görülmekte.
     
  • Sektörel güven endekslerinden; inşaat sektörü güven endeksi güçlü artışını sürdürüyor.2017 Eylül ayından beri en yüksek seviyesinde.  Veriye bakıldığında son 3 aylık dönemde inşaat faaliyetleri  %16 ve alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi %25 artmakta. 3 ayda inşaat sektörü güven endeksindeki yükseliş kamu bankaları öncülüğünde yapılan faiz indirimleriyle 42,3 puanı buldu.
     
  • Hizmet sektörü güven endeksi aylık %20,2 artı. Burada iç turizmin hareketlenmesi ve hizmet sektörünün yavaş yavaş faaliyetlerine dönmesiyle artış eğilimine devam edecektir. Dış turizme ilişkin de pozitif haberler gelmekte. Rusya'nın 1 Ağustos itibarıyla Türkiye'ye uçuşlara başlanacağını açıklaması da güven endeksine olumlu katkı yapacaktır.
     
  • Perakende ticaret sektörü de aylık %9,6 artış gösterdi.
     
  • Ekonomik güven endeksi, tüketici güveni, perakende ticaret, hizmet, inşaat ve reel kesim endeksinin belirlenmiş alt endekslerinin ağırlıklandırılarak (20 alt endeks) hesaplandığı, üretici ve tüketici tarafının ekonomik duruma ilişkin beklentilerini ve değerlendirmelerini içeren bir endekstir. Bugün açıklanan verilerin ışığında ekonomik güven endeksi, temmuz ayında hesaplarımıza göre 73,5 seviyesinden 82,22 seviyesine doğru hızlanacak. Salgın öncesi endeks 91'li seviyelerdeydi.

  • Endekslerde ekonominin açılması ile cari duruma ilişkin alt kalemlerde belirgin artış görmekteyiz.

Şekil 3. Cari duruma ilişkin göstergeler beklentilerden hızlı iyileşti.

3.png 

Kapasite kullanım oranına mal grupları bazında baktığımızda, dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere bütün ana alt kalemlerin artış sergilediğini görüyoruz. İkili sektör bazında incelediğimizde, içecek, giyim,tekstil ve elektrikli teçhizatta en yüksek aylık artış görüyoruz. Eczacılık ürünleri, kağıt ürünleri, kayıtlı medya ve diğer ulaşım araçlarının imalatı ise kapasite kullanım oranını aşağı çeken ana kalemler. 

Tablo 1. Dayanıklı tüketim malı imalatındaki iyileşme öncülüğünde kapasite kullanım oranı toparlanmaya çalışıyor.​

4.pngŞekil 4. Güven endekslerindeki güçlü toparlanmayla birlikte kapasite kullanım oranında da toparlanma görülmekte fakat kapasite kullanım oranı hala salgın öncesi seviyelerin gerisinde.

5.png

Bilgi Notu: Kapasite Kullanım Oranı Nedir?

6.pngÖrneğin, %70'lik bir kapasite kullanım oranının anlamı, bir fabrikanın 100 birim mal üretebilecek iken 70 birim mal üretmesidir. Neticede KKO'nun yüksek olduğu dönemlerde, firmaların kapasitelerini artırma eğiliminde olmasıyla üretimleri artmakta ve sanayi üretimi de artış göstermektedir. ​