Giriş
I
Yönetim Kurulu Başkanı’nın Mesajı
Toplam Aktif Büyümesi
%41,7
Özkaynaklar
471,7 Milyar TL
2024 yılı, Jeopolitik risklerin, ticari gerilimlerin, korumacı politikaların, yapay zekâ öncülüğündeki teknolojik rekabet ve iklim değişikliği ile mücadelede atılan adımların ekonomilere etkilerinin izlendiği bir yıl oldu. Merkez bankalarının, enflasyon göstergelerinde sağlanan iyileşmelerin etkisiyle faiz indirimlerine başladıkları ve parasal sıkılığın derecesini azalttıkları gözlendi.
Ayrıca, ABD ekonomisi büyüme performansı bakımından diğer gelişmiş Ülkelerden olumlu yönde ayrışırken; Euro Bölgesi ekonomisi sınırlı bir büyüme kaydetti. Özellikle Almanya ekonomisinde, sanayi sektöründeki daralma ve devam eden zorluklar, yatırımlardaki zayıflık, iş ortamındaki aksaklıklar, bürokratik işlemlerin fazlalığı, yaşlı nüfus yapısı ve başta Çin olmak üzere küresel rekabetin olumsuz etkileri aşağı yönlü riskleri artmasında etkili oldu.
Asya tarafında bölgenin en büyük ekonomisi Çin’de uygulanan kapsamlı parasal ve mali teşvik adımlarının etkisiyle 2024 yılında büyüme hedefine ulaşılmakla birlikte, önümüzdeki dönemde söz konusu büyüme performansının sürdürülebilirliği ve ekonomik aktivitenin yavaşlaması endişeleri öne çıktı. Hindistan ekonomisi küresel çapta en hızlı büyüme kaydeden Ülke konumunu sürdürürken, Japonya ekonomisi diğer bölge Ülkelerinden olumsuz yönde ayrıştı.
ABD Merkez Bankası (Fed), 2024 yılı Eylül ayında faiz indirimlerine başlarken yılın son çeyreğinde de 2 kez olmak üzere toplam 3 kez, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise yılın ikinci yarısında toplam 4 kez faiz indirimi gerçekleştirdi. Gelişmiş Ülke merkez bankaları, enflasyon görünümünde kaydedilen iyileşmeler nedeniyle, faiz indirimlerine gitmekle birlikte, kalıcı bir şekilde düşüş sağlamak amacıyla gelecek döneme ilişkin faiz indirim süreçlerinde temkinli bir yaklaşım izleyeceklerine yönelik sinyal verdi.
Gelişmekte olan Ülkelerde daha önce başlayan faiz indirim sürecine yeni merkez bankalarının da katıldığı görülmekle birlikte, birçok gelişmekte olan Ülke merkez bankası enflasyon görünümündeki iyileşmenin yavaşlamasına bağlı olarak faiz indirim süreçlerinde temkinli duruşlarını sürdürdü.
2024 yılı Kasım ayında ABD’de düzenlenen Başkanlık seçiminin ardından D. Trump’ın, ikinci kez ABD Başkanı olarak seçilmesi ile birlikte uygulaması beklenen genişleyici bütçe harcamaları, vergi indirimleri, gümrük tarifeleri ve finans sektöründe regülasyonları gevşetme gibi adımların ABD’de büyümeyi desteklemesi ve Ülke ekonomisini yabancı Ülkelerle rekabetten olumlu yönde koruması beklenirken; Ülkede enflasyonun yükselebileceği ve bu durumun da Fed’in faiz indirim sürecini yavaşlatacağı değerlendirilmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde küresel çapta bir ticaret savaşının başlayacağına ve tedarik zincirlerinde yeniden kesinti oluşabileceğine yönelik endişeler artış kaydetti.
Türkiye ekonomisi, küresel bazda yaşanan dalgalı seyir ve jeopolitik risklerin yansımaları olsa da gerek iç talebin gerekse dış talebin katkısıyla 2024 yılında ılımlı ve dengeli bir büyüme performansı gösterdi ve yılın üçüncü çeyreği itibarıyla aralıksız büyümeyi 17 çeyrek sürdürdü. Ekonomide dengeli bir talep kompozisyonu ile tüketimin büyümeye katkısı belirgin şekilde azalırken, büyümenin sürdürülebilir bileşenlerinden olan net ihracatın büyümeye katkısında artış gözlendi. Bununla birlikte turizm sektöründeki güçlü görünüm büyümedeki olumlu seyri destekleyecek bir unsur oldu. İşsizlik oranı, düşüşünü sürdürerek tek haneli seviyelerdeki seyrini korudu.
Deprem harcamaları hariç tutulduğunda, bütçe açığı/GSYH oranı oldukça düşük seviyelerde seyrederek Maastricht Kriterine göre uluslararası karşılaştırmalarda baz alınan %3 seviyesinin belirgin şekilde altında kaldı ve mali disiplinin sürdürülmekte olduğuna işaret etti. Deprem harcamalarının azalacak olması ve 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren devreye alınan kapsamlı tasarruf tedbirleri, etkili gelir politikaları ve kayıt dışılığı azaltacak düzenlemelerin de etkisiyle bütçe açığının önümüzdeki dönemde gerilemesi beklenmektedir.
2024 yılında enerji ve altın ithalatının gerilemesi, zorlu küresel koşullara karşın ihracatın olumlu seyrini sürdürmesinin etkisiyle dış ticaret açığının belirgin şekilde daralmasının yanında, özellikle seyahat ve taşımacılık gelirlerinin katkısıyla hizmet gelirlerindeki güçlü seyir cari açığı önemli ölçüde azalttı. Yıllık enflasyon, mayıs ayında zirve seviyeye ulaşmasının ardından gerilemesini sürdürerek dezenflasyon sürecinin devam ettiğine işaret etti.
TCMB, 2024 yılında politika faizini sekiz toplantıda %50 seviyesinde sabit tuttuktan sonra, aralık ayı toplantısında enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme yanı sıra, yavaşlayan yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü desteklediğine işaret ederek 250 baz puanlık indirimle %47,50 seviyesine çekti. 2025 yılının ocak ayında ise politika faizini 250 baz puan daha indirerek %45 seviyesine getirdi. TCMB, kararların enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alınacağını vurgularken, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağını yineledi.
Öte yandan, yıllık bazda cari açıktaki gerilemenin yanında, Ülkemize yönelik artan uluslararası yatırımcı ilgisi ve yurt içi yerleşiklerin Türk lirası cinsi varlıklara artan yöneliminin etkisiyle TCMB’nin brüt ve net rezervleri rekor seviyelere ulaştı. Ekonomide sağlanan olumlu gelişmelerle birlikte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin Ülke kredi notu artışlarına devam etti ve Ülke CDS risk primi ile yurt dışı borçlanma maliyetlerinde belirgin düşüşler gözlendi. Türkiye’nin, özellikle 2024 yılı haziran ayının sonunda “gri liste” den çıkarılması, uluslararası yatırımcılar nezdinde güvenin iyileşmesini sağladı. Bu iyileşmenin 2025 yılında da devam etmesi beklenmektedir. Küresel bazda belirsizliklerin arttığı ve dalgalı ortamda ekonomimizin ihtiyaç duyduğu finansmanı en uygun şekilde sağlamak için çalışan bankacılık sektörünün lideri konumundaki Ziraat Bankası, Ülkemizin 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi, karbon nötr hedefi doğrultusunda, 2024 yılında çevresel ve sosyal duyarlılıkları dikkate alarak sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen yatırımlara finansman sağlamaya devam etmiştir. 2024 yılında yurt dışından önemli tutarda fon akışı sağlamıştır. Yurt içinde ve yurt dışında en yaygın hizmet ağına sahip banka olarak sağladığı tüm kaynakları özellikle reel sektörün ve ekonomimizin kullanımına sunmaktadır. Dijital bankacılık uygulamaları dahil olmak üzere tüm hizmet noktalarında müşterilerimize ve dolayısıyla ekonomimize en yüksek katma değeri sunmak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bankamızın başarısında katkısı olan tüm çalışanlarımız ve müşterilerimize Yönetim Kurulu’muz adına teşekkür ederim.
Burhaneddin TANYERİ
Yönetim Kurulu Başkanı